çeşitlilik ve kapsayıcılık

Kapsayıcı bir işyeri kültürü olmadan çeşitlilik bir hiçtir

BE_2019_Deloitte2

Bu çok boyutlu ve karmaşık toplumda çeşitliliğe sahip bir işgücünün değerini en yüksek düzeye çıkarmaya odaklanmanın neredeyse bir ticari zorunluluk haline geldiği şüphesiz. Büyük ölçüde kapsamlı bir işgücü istihdam etmeye odaklanmış olsak da, bu denklemin çok da konuşulmayan bir yönü daha var: kapsayıcı bir işyeri kültürü geliştirmek.

Çeşitliliğin kurumlara sağlayabileceği muazzam faydalar konusunda hiçbir soru işareti olamaz. Kendi gerçekleştirdiğimiz bir araştırma da çok yönlü bir yönetimi olan şirketlerin mali açıdan daha iyi performans gösterdiğini, daha yaratıcı olduğunu ve güçlü ticari ilişkileri desteklemek konusunda daha başarılı olduğunu göstermiştir.Peki, çok yönlü işgücü istihdam eden tüm kurumların bu faydaları elde edeceği anlamına mı geliyor?Kısa cevap hayırdır. Bir işyerinin çeşitliliğe sahip olması aynı zamanda kapsayıcı olduğu anlamına gelmez. Benzer biçimde kapsayıcı bir işyerinin de kesinlikle çeşitliliğe sahip olduğunu söyleyemeyiz. Kapsayıcı bir işyeri kültürü çeşitliliğin işe yaramasını sağlarBu anlamda, kapsayıcılık çeşitliliğe sahip bir işyerinin sağlıklı işlemesi için bir ön koşuldur ve farklı özelliklere sahip bireylerin işyerine tam ve başarılı biçimde entegre edilmesini içerir.Kapsayıcı bir işyeri ortamında saygı, eşitlik ve farklılıkların kabulü gelişmiştir ve engellilere yönelik sosyal ve kurumsal tepkiler olumlu bir istihdam deneyimi önünde bir engel riski teşkil etmez.Bununla beraber, gerçekten kapsayıcı kültürler, engelli çalışanların temel ya da sembolik varlığından öteye uzanır. Bu gibi yerler daha ziyade aşağıdaki üç değeri içeren resmi ve gayrıresmi politikalar ve uygulamalar üzerine inşa edilmiştir: Asıl güzellik insanların kısıtları yerine kapasitelerinin değerlendirilmesindedirKapsayıcı bir işyeri kültürünü desteklemek – asıl vurgu insanların kısıtları değil kapasitelerinin değerlendirilmesinde olmalıdır.Bunu yapan şirketlerin harika bir örneği Accenture firmasıdır. Accenture İşyeri Yenilik Uzmanı Boudewijn Hamersma şöyle diyor:Yenilikçi, işbirliği temelli ve yüksek enerjili bir çalışma ortamını destekleyen kapsama ve çeşitlilik kavramları kültürümüz ve temel değerlerimiz açısından çok önemli. Her bireyin farklı güçlü yönleri olduğunun farkındayız. Ve bu güçlü yönleri kucaklayarak hep birlikte yüksek bir performans üretiyoruz. Accenture açısından kapsamaya ve çeşitliliğe gönül vermek süslü bir ifadeden daha fazlası anlamına geliyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık tüm kuruma ve ortaklıklara yayılmış kavramlar.Tam da bu sebeple ilk örneği görmek için Accenture’da ISS tarafından tesis edilip işletilen yemek hizmetlerine bakabilirsiniz. Kapsayıcılık olayları başka bir açıdan görmemize yardımcı olurDoğukan, Accenture Amsterdam ofisinin mutfağında haftada iki gün stajyer olarak çalışıyor.Şefin yemekleri hazırlamasına yardım ediyor ve yeni yemek pişirme teknikleri öğreniyor. Doğukan düşük düzeyde otistik, yani ekstra destek ve ilgiye ihtiyacı var. Şef görevleri sabırla adım adım açıklarken, diğer meslektaşları da işyerindeki, okuldaki veya evdeki psikolojik konularda ona destek oluyor.Ancak bu ekstra ilgi, Doğukan gibi meslektaşlarımızın ISS yemek hizmetleri ekibine kattığı değerin yanında tamamen önemsiz kalıyor. Accenture’daki ISS Yemek Hizmetleri Müdürü Edwin Klinkert açıklıyor:Doğukan gibi bireyler ekibimize gerçekten değer katıyor ve olayları başka bir bakış açısından görmemize yardımcı oluyor.Mutfak, pek çok şeyin son dakikada yapıldığı son derece dinamik bir ortam. Yemek Hizmetlerinde çalışmak doğal olarak herkese göre bir iş değil ve bazen uyumsuzluklar olabiliyor. Ancak Edwin Klinkert’in eklediği gibi:"Bir engeli olan bir meslektaşımızın yemek hizmeti ekibiyle ve şirket kültürüyle uyumlu olması temel önemde. Ancak özünde diğer yeni çalışanlarımızdan farklı değil. Bu durum burada çalışmak isteyen herkes için geçerli."